Yeni Üyelik Haber bülteni üyeliği
|
TarihçeMussolini İtalyan Sosyalist Partisi?nin sendikalist kanadından geliyordu. Parti gazetesi L?Avanti?nin redaktörleri arasındaydı.1915 yılında Mussolini kendisi sosyalist partinin savaş karşıtı manifestosunu imzalamış olmasına rağmen Fasci d?azione rivoluzionaria örgütünü kurdu. Bu örgüt I. Dünya Savaşı sırasında İtalya?nın savaşa katılımı yolunda faaliyet gösterdi. Mussolini halen Avusturya-Macaristan İmparatorluğu?nun idaresinde bulunan Adriyatik Denizi?in doğu yakasını İtalya?ya dâhil etme amacının propagandasını yapıyordu. Bu faaliyetinin sonucunda sosyalist partiden çıkartıldı. Bu tarihten sonra sosyalist ve komünist hareketlerle onlara yakın işçi hareketlerine karşı şiddetli bir mücadeleye girişti. 1919?da Milano?da 1. Fascio di Combattimento kuruldu. Örgüt otoriter bir düzen ve Versaille Sözleşmesi'nin İtalya lehine düzeltilmesini talep ediyordu. 1919?da I. Dünya Savaşı?nda savaş pilotluğu yapmış olan yazar Gabriele D?Annunzio?nun Fiume?de (bugünküRijeka) ele geçirmesiyle korporatif bir sisteme, kitle gösterilerine ve faşizm tarafından devralınan sembolizme dayanan ilk ön-faşist rejim kurulmuş oldu. 1920?den itibaren faşist hareket bir kitle hareketine dönüştü. Taraftarları arasında toprak sahipleri, küçük burjuvalar ve orta sınıf burjuvalar vardı. Politik karşıtlar Squadri adı verilen çetelerin terör eylemleri sonucu saf dışı bırakıldı. 1921 yılında faşist parti Partito Nazionale Fascista (PNF) kuruldu. Partiyi destekleyenler arasında bürokrasi, kilise ve ordu bulunuyordu. Roma Yürüyüşü sonucu kral III. Viktor Emanuel Mussolini?yi 30 Ekim 1922?de başbakan ilan etti. Mussolini 1925?te sosyalist partiyi ve antifaşist örgütleri yasakladı ve kendi lider kültüyle diğer faşist diktatörlükler için bir model kurdu. Kendini Duce (lider) olarak adlandırıyordu. Ona göre Duce üniforması ve savaşçı görünümüyle bir halk adamı, bir işçi, bir baba, bir sporcu, kadınların bir kahramanı ve bir askerdi. Antik Roma?nın dünya imparatorluğu idealinden devralınan bir büyük devlet iddiası İtalyan faşizminin temel düşüncesiydi ve 1935?te Etiyopya?nın yağmasına yol açtı.1938 sonrası faşizm resmi olarak antisemitist bir politika sürdürdü. 1932?de Mussolini Dottrina del fascismo ile ilk defa İtalyan faşist ideolojisinin bir taslağını yayınladı. Bu eserinde Mussolini Friedrich Nietzsche?nin ?iktidar isteği? düşüncesiyle ilişkili olarak ve Vilfredo Pareto?ya dayanarak ?büyük adamların? otoriter rejiminin meşruluğu üzerine tezler ortaya atıyordu. Georges Sorel?den esinlenerek siyasi olanın yaratıcı şekillendirme ilkesi için doğrudan eylem ilan ediyordu. Mussolini?nin anlayışında sendikalizme dayanan korporatist bir ekonomik sistemle sınıf karşıtlıklarının aşılacağı düşünülüyor ve birçok kaynaktan beslenen bir milliyetçilikle İtalya Akdeniz imparatorluğunun merkezi olarak görülüyordu. Peş peşe gelen askeri başarısızlıklar sonucu 1943?te Mussolini faşist devletin en yüksek yürütme organı olan Büyük Meclis tarafından görevinden alındı ve tutuklandı. Ancak Alman silahlı SS kuvvetleri Mussolini?yi hapisten kurtardı. Mussolini Alman egemenliği altında Kuzey İtalya?da İtalyan Sosyal Cumhuriyeti?ni (Repubblica Sociale Italiana) ilan etti. Ancak bu rejim savaş sonuna kadar bir Alman kukla hükümeti olmaktan ileri gidemedi.
İtalyan Faşizminin Temel Özellikleri
İtalyan faşizmi içinde modernist-devrimci kanatla, tutucu-geleneksel kanat arasında süregiden bir gerilim vardı. Mussolini 1921-1925 arası bu kuvvetleri bir arada tutmak için çaba harcadı. Bununla birlikte çelişkili temsiller dışarıya karşı farklı toplumsal akımların faşizmde birleşmesi olarak sunuldu.
İtalyan Faşizmi?nin Alman Nazizmi'nden Farkları ve Benzerlikleri
Yeni çalışmalar bu bakış açısını şüpheli bulmaktadır. Bu çalışmalara göre 1919 yılından itibaren faşist önderler sürekli olarak antisemitist sloganlar kullanmışlar ve düşünceler açıklamışlardır. Antisemitizm daha önce düşünüldüğü gibi 1930ların sonlarına doğru faşizme dâhil olmamış, her zaman faşizme içkin olarak varolmuşken, yıllar süren radikalleşme sonucu ön plana çıkmıştır. 1938?den sonraki Yahudi düşmanı yasal düzenlemeler bu radikalleşmenin sonucudur. Ancak Nazi devleti Yahudileri kitle halinde katlederken, İtalyan faşistleri haklarını alma, dağıtma ve sürme yöntemlerini kullanmışlardır.
Faşizmin İtalyan Toplumunda DeğerlendirilmesiSavaş sonrasında İtalyan faşizminin demokratik yapıyı ortadan kaldırması, nazizmle işbirliği, İtalyan Yahudilerinin dörtte birinin öldürülmesi ve sürülmesi gibi suçları Almanya?da olduğundan çok farklı şekillerde değerlendirilmiştir. Bunun nedenleri nazizmle karşılaştırıldığında İtalyan faşizminin daha düşük bir iç, dış ve askeri etkiye sahip olması kadar, rejimin iç güçler tarafından devrilmesine bağlı olarak Nazilerin yargılandıkları Nürnberg Davaları gibi açıklayıcı ve kamuyu etkileyici uluslararası bir yargı sürecinin gerçekleşmemiş olmasıdır. Böylece Mussolini?nin etkin olduğu bölgeler, Sosyal Cumhuriyet?i ilan ettiği Salò, aile mezarının bulunduğu Predappio ya da bugünkü bir Mussolini müzesi bulunanForlì neofaşist örgütler tarafından kutsanmaktadır. Her ne kadar faşizmin övülmesi bugünkü İtalya?da yasal olarak cezalandırılmayı gerektirse de, yasalar uygulanmamaktadır. Tanınmış bir neofaşist politikacı ve Mussolini?nin torunu olan Alessandra Mussolini Kimlik, Gelenek, Egemenlik Fraksiyonu'nun temsilcisi olarak Avrupa Parlamentosu?nda bulunmaktadır.
Faydalı Filmler
|
|
Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa |
Gizlilik Sözleşmesi |
Üye Girişi